Dunyalar guzeli kizim ile yasadigim anlari hafizamda taze tutmak icin ve kendisi okumaya basladiginda bu yazdiklarimi okuyup birlikte gulebilmek icin yasadiklarimizi satirlara dokmeye karar verdim.
25 Aralık 2011 Pazar
Kizimi sutten kesme
Blogumu cok bosladim biliyorum. Uzun zamandir yasadiklarimizi buraya aktaramadim cunku beynim ve bedenim cok yogun gunler yasamakta. Hayatim da yenilikler yapmaya calisiyorum bunlarin basinda is hayatina geri donmek var ve bunun icin kendi isimi kurma calismalarindayim ve tabiki bu durum beni hem beynen hem de fiziken cok yormakta. Bakalim daha cok baslardayim ve durumu gelistirdikce burada bahsedicem. Simdi ise bu zamana kadar neler yaptigimiza gelelim. Oncelikle memeden ayrildik. Lara'm 14 aylik oluncaya kadar beni emzik edercesine emdi bitirdi. Artik sutum cok az geliyordu ve yolda, otobuste, alisveriste en umulmadik yerlerde memme memmeee diye elini gogsume sokup basini yummasindan illallah gelmisti bana. Benim kafamda kizimi sutum de yeter ise 2 yasina kadar emzirmek var idi ama Lara nin yemek yemeyi reddedip azalan sutumle dakka basi memme diye bagirmalarindan artik cinnet gecirdigim bir donemde bir aile tanidigimizin yardimi ile memeden kesme islemine basladim. Aslinda ben daha sancili bir donem bekliyordum ama bekledigimden daha rahat atlattigimi dusunuyorum. Tanidimiz bana meme uclarima viks surmemi onerdi, basta karsi ciksam da surdum ve kizim meme istediginde keskin kokuyu alip dilini degdirince kendini geriye cekti ve suratima anlamli bir sekilde "ne oluyor" der gibisinden bir bakis atti. Inanin icim sizladi, kendimi cok suclu hissettim ama bir kere baslamistim artik ya gerisini getirecektim ya da Lara nin yemek yememesine katlanmaya ve yolda sokakta ustume atilip yaygara koparmasina dayanmaya devam edecektim. Bizimki aradan 10 dk gecti ve sevgili memelerini tekrar yoklamaya geldi bakti gene agir bir koku var gene oynamaya devam etti bu arada ben kendisine meme hasta oldu artik diyordum. Koca bir gunu memelerime viks surerek ve meme hasta olmus diyerek atlattik ve cok sikinti cekmedik haaa bu arada Lara bircok sey atistirdi;) En cok korktugum an gece ne yapacagimiz idi, Gece uyumadan once pirinc unlu mama yedirdim ve aksam uyaninca tekrar meme hasta oldu annem diyerek su verdim ve ayagimda sallamaya basladim allahtan cok direnmedi. Ve Lara dogdugundan beri ilk defa evet ILKKK DEFA gece 1 kere uyandi!!!2. gun gene viks le savusturma isine devam ettim. AMAAAAAAAAAAA gel gorki bizimki butun cesaretini toplayip 3. gun memeyi viksle emmek gibi bir ataga gecti ve emmeye basladi. Ben sasirmis bir sekilde kalakaldim. Tam iste atlattik, ben bu kadar kolay ve sorunsuz beklemiyordum derken benim kiz ataga gecti ve memesini elinden almak isteyen kotu kokulu vikse savas acti:) 4. gun memeli bir gun olarak az yemek ve bol meme emzigi seklinde gecti. 5. gun ne varsa eskilerde var diyerek bir kac sac kilini sakiz ile gogsume yapistirdim bizimki geldi agzina almak istedi ve midesi buladi. Aha dedim bunda kesin bitti bu is! Gidip gelip yoklamalara basladi acaba eski haline geri geldimi diye ama yok sakiz ve killar duruyor ve bizimki bu sekilde emmek istemiyor ama sakizim dezavantaji giydigim herseye yapisiyor ve surekli bu sekilde gezmek imkansiz bir hal aliyor. Hal boyle olunca ben de yara bantlarina sarildim ve iki gogus ucumuda yara bandi ile yok edip kizima meme artik hasta oldu demeye devam ettim ve bu sekilde olaya son noktamizi koyduk. Biraktiktan bir 10 gun sonra goguslerimi acip sevip, oksayip, opuyor ve geri kapatiyordu ama bu aralar gordumu bos memeyi emzik gibi emmek istiyor ve gun icerisinde de surekli vermemi bekliyor bu yuzden hala meme uclarimi yara bandi ile kapatip memenin hasta oldugunu soyluyorum:) Memeyi kestikten sonra yemek yemesi cok ciddi anlamda duzeldi!!! Ama kizim hic biberon almadigi icin sut icmeyi reddediyor! Bu konuda ne yapacagim bilmiyorum:( Geceleri 6-7 defa kalkarken simdi 1-2 defa kalkar oldum. Ama memeyi kestigim ilk gunlerde geceleri uyandiginda gogsumde uyumayi tercih ediyordu. Yatagimda kizimi ustume yatiriyordum ve bu sekilde sakinlesip uykuya daliyordu sanirim kendini meme emmesede o sicaklikla guvende hissediyordu!!! Su anda da geceleri benimle uyumak istiyor. Aksamlari uyutup yatagina yatiriyorum gece 2-3 gibi uyaniyor pispislayip uyuttuktan sonra tekrar uyaniyor ama alip kendi yatagima goturup esimle benim ortama yatirisam sabaha kadar misil misil, huzurlu bir sekilde uyuyor. Bir de oyle tatli ki gece yarisi bizim yataga goturunce bir benim gogsume geliyor sirnasiyor bir babasinin yanina gidip yanaklarini onun yanaklarina koyuyor sonra birimizin gogsunde siziyor uykuya bende alip ortamiza yerlestiriyorum. Aslinda biliyorum doktorlar bunun zamanla aliskanliga donusecegini soyluyorlar ve cocugun kendi yataginda yatmasini oenriyorlar ama ne yapiyim eger cocugum kendisini bu sekilde guvende hissediyor ise, bizim sicakligimizi hissetmek istiyor ise ve bu sekilde mutlu oluyorsa arti bizde mutluysak iste en buyuk hediye!!! Sabahlari da uyanip beni opucuklerle, gulucuklerle uyandiriyor ise ben daha allahtan ne isterim. Tesekkurler allahim cok tesekkuler...
7 Kasım 2011 Pazartesi
Kizima mektuplar 3
Canim kizim,
Artik yurumeye basladin, istedigin heryere pitir pitir gidiyor, istedigin gibi karistirabiliyorsun. Yurumus olmanin verdigi ozgurluk hissi kendine guvenini de beraberinde getirdi. Ama hala dibimden ayrilmiyorsun yavrum yani karnin tok, altin kuru seni oyuncaklarinla salonda birakip evin diger yerlerinde beni bekleyen islerimi halledemiyorum, gelip ayaklarima dolaniyor beni surekli yaninda istiyorsun. Ozellikle ben mutfakta yemek yaparken sana ayirmis oldugum dolaptaki esyalari dokmek, camasir makinesinin kapagini acip kafani iceri sokmak, firinin ust kapagini acip tepsilerini disari cikarmak, buzdolabina yapistirdigimiz alfabe magnetlerini cekmecelere, camasir makinesine, bulasik makinesine ayri ayri koymak en buyuk zevklerin arasinda. Iste bu yuzden evi gunde 1 kere yada hic toplamamaya basladim cunku artik basedemiyorum. Ve de cok yorulup sinirli oluyorum onun icin daha rahat davranmaya calisiyorum. Bu arada artik kis geldi ve parka gidemiyoruz seni de evde oyalamak bayagi zor oluyor cunku hem disarda gezmeyi cok seviyorsun hem de evde bir sureden sonra sikilmaya basliyorsun ben de bu yuzden bolgedeki oyun gruplarini arastirdim ve seni duzenli olarak her sabah 10-12 arasi oyun gruplarina goturmeye gayret ediyorum. Son iki haftadir gunduz uykularin 1 defaya dusmeye basladi bende bu yuzden sabah kahvalti sonrasi seni oyun grubuna goturmeyi oglen eve gelip yemegini yedirip yatirmayi tercih ediyorum. Bu arada hala kendi yataginda kesintisiz bir 2 saat oglen uykusu uyuyamiyorsun. Ilk olarak seni yatiriyorum hemen yemegimi yiyiyorum ve tabiki sen uyaniyorsun ve agliyorsun sonra seni emzirirken geri uyuyorsun bu sefer seni ayaklarima yatiriyorum ve bu sekilde iki bucuk 3 saat uyuyorsun. Eeee tabi haliyle ben yerimden kipirdayamiyorum ama olsun diyorum hic olmazsa dinleniyorum. Kitap okumayi cok seviyorsun, surekli kitaplarini bana getirip parmaginla isaret edip resimlerin ne oldugunu soylemememi istiyorsun ki bu beni coooookkkk mutlu ediyor. Ufaktan kelimeler soylemeye basladin
Anne
Baba, bu bazen baaa da oluyor.
Gel - del
Ver - mer
Vermem - mermem
Bebek - bebe
Kopek - hov hov
Su - bu
Meme - memme
Gezme - adda
Araba - innn innn
At, essek v.s - digidik digidik
En cok MER kelimesini kullaniyorsun. resmen gozunu mer diye aciyorsun surekli birseyler gosterip mer mer mer deyip diyorsun. Bir de odan sokak kapisinin karsisinda ve sen uyandiginda ben kapiyi acip iceri girdigimde addaaaa diye kapiyi isaret ediyorsun. Bir de o kadar tatli meme diyorsun ki alip seni yemek geliyor icimden. Gozlerini gozlerime dikip mem me mem me mem me diip elini bluzumdan iceri sokuyorsun. Gunlerimizin anne kiz yogun, yorucu ama cooookk guzel geciyor cunku seninle bu zamanlarin tadini doya doya cikarmak istiyorum. Zaman zaman herseyin cok ustume geldigi, tek basina olmaktan ve kostiurmaktan yorgun ve bitik dustugum ve bundan dolayi sinirlerimin cok yiprandigi oluyor ama genede allahima sukurler olsun ki senin gibi dunyalar tatlisi bir evladim var ve seninle bolca vakit gecirebiliyorum. Allahim seni tum kotuluklerden, kotu niyetlilerden korusun. Sana saglikli, guzel bir gelecek nasip etsin, iyi okullarda okuyasin, iyilerle karsilasasin, senin mezun oldugunu, hayirli bir evlat oldugunu, iyi bir is sahibi oldugunu, iyi bir evlilik yaptigini, cocuklarini hatta cocuklarinin cocuklarini gormeyi de bana ve babana saglik ve mutlulukla nasip etsin. Biz de saclarimiz agarmis ama tonton nene ve dede olarak senin ve torunlarimizin mutluluguyla huzur bulalim yavrum....
Seniii coooooooooook seviyorummmmm canimmm kizim.
Artik yurumeye basladin, istedigin heryere pitir pitir gidiyor, istedigin gibi karistirabiliyorsun. Yurumus olmanin verdigi ozgurluk hissi kendine guvenini de beraberinde getirdi. Ama hala dibimden ayrilmiyorsun yavrum yani karnin tok, altin kuru seni oyuncaklarinla salonda birakip evin diger yerlerinde beni bekleyen islerimi halledemiyorum, gelip ayaklarima dolaniyor beni surekli yaninda istiyorsun. Ozellikle ben mutfakta yemek yaparken sana ayirmis oldugum dolaptaki esyalari dokmek, camasir makinesinin kapagini acip kafani iceri sokmak, firinin ust kapagini acip tepsilerini disari cikarmak, buzdolabina yapistirdigimiz alfabe magnetlerini cekmecelere, camasir makinesine, bulasik makinesine ayri ayri koymak en buyuk zevklerin arasinda. Iste bu yuzden evi gunde 1 kere yada hic toplamamaya basladim cunku artik basedemiyorum. Ve de cok yorulup sinirli oluyorum onun icin daha rahat davranmaya calisiyorum. Bu arada artik kis geldi ve parka gidemiyoruz seni de evde oyalamak bayagi zor oluyor cunku hem disarda gezmeyi cok seviyorsun hem de evde bir sureden sonra sikilmaya basliyorsun ben de bu yuzden bolgedeki oyun gruplarini arastirdim ve seni duzenli olarak her sabah 10-12 arasi oyun gruplarina goturmeye gayret ediyorum. Son iki haftadir gunduz uykularin 1 defaya dusmeye basladi bende bu yuzden sabah kahvalti sonrasi seni oyun grubuna goturmeyi oglen eve gelip yemegini yedirip yatirmayi tercih ediyorum. Bu arada hala kendi yataginda kesintisiz bir 2 saat oglen uykusu uyuyamiyorsun. Ilk olarak seni yatiriyorum hemen yemegimi yiyiyorum ve tabiki sen uyaniyorsun ve agliyorsun sonra seni emzirirken geri uyuyorsun bu sefer seni ayaklarima yatiriyorum ve bu sekilde iki bucuk 3 saat uyuyorsun. Eeee tabi haliyle ben yerimden kipirdayamiyorum ama olsun diyorum hic olmazsa dinleniyorum. Kitap okumayi cok seviyorsun, surekli kitaplarini bana getirip parmaginla isaret edip resimlerin ne oldugunu soylemememi istiyorsun ki bu beni coooookkkk mutlu ediyor. Ufaktan kelimeler soylemeye basladin
Anne
Baba, bu bazen baaa da oluyor.
Gel - del
Ver - mer
Vermem - mermem
Bebek - bebe
Kopek - hov hov
Su - bu
Meme - memme
Gezme - adda
Araba - innn innn
At, essek v.s - digidik digidik
En cok MER kelimesini kullaniyorsun. resmen gozunu mer diye aciyorsun surekli birseyler gosterip mer mer mer deyip diyorsun. Bir de odan sokak kapisinin karsisinda ve sen uyandiginda ben kapiyi acip iceri girdigimde addaaaa diye kapiyi isaret ediyorsun. Bir de o kadar tatli meme diyorsun ki alip seni yemek geliyor icimden. Gozlerini gozlerime dikip mem me mem me mem me diip elini bluzumdan iceri sokuyorsun. Gunlerimizin anne kiz yogun, yorucu ama cooookk guzel geciyor cunku seninle bu zamanlarin tadini doya doya cikarmak istiyorum. Zaman zaman herseyin cok ustume geldigi, tek basina olmaktan ve kostiurmaktan yorgun ve bitik dustugum ve bundan dolayi sinirlerimin cok yiprandigi oluyor ama genede allahima sukurler olsun ki senin gibi dunyalar tatlisi bir evladim var ve seninle bolca vakit gecirebiliyorum. Allahim seni tum kotuluklerden, kotu niyetlilerden korusun. Sana saglikli, guzel bir gelecek nasip etsin, iyi okullarda okuyasin, iyilerle karsilasasin, senin mezun oldugunu, hayirli bir evlat oldugunu, iyi bir is sahibi oldugunu, iyi bir evlilik yaptigini, cocuklarini hatta cocuklarinin cocuklarini gormeyi de bana ve babana saglik ve mutlulukla nasip etsin. Biz de saclarimiz agarmis ama tonton nene ve dede olarak senin ve torunlarimizin mutluluguyla huzur bulalim yavrum....
Seniii coooooooooook seviyorummmmm canimmm kizim.
16 Ekim 2011 Pazar
Nesli tukenen kocam!!!
Kocam sulalesindeki son erkek cocuk ve ondan sonra soyunu yani soyadini devam ettirecek kisi yok!!! Hal boyle olunca ve bizim ilk cocugumuzda kiz olunca sevgili kocam 2. cocuk icin mahalle baskisi yontemine basladi. Bak sunlar 2. cocuklarini yapiyor biz de yapalim diye ufaktan ufaktan yanasmalar. YOKKK DUR BAKALIM, benim uykusuz gecelerim hala bitmedi, hala kendimi toparlamis degilim. Gun icinde bin bir parcaya bolunuyorum. Bunda bu ulkede yanliz olmamin da payi buyuk. Kapisini calacagim bir komsum bile yok malesef. Acikcasi ben su an 2. cocuk dusunmuyorum. Onun da kiz olma ihtimali var ayrica. O zaman erkek olana kadar devam edecekmisiz. Su 6. cocuga yeter ismini koyan ailelere donucez desene!!!Benim baska planlarim var. Hatta is hayatina geri donmeyi, kizimi 2 yasina dogru krese baslatmayi dusunuyorum. Sevgili kocama gore hava hos. Kendisi geceleri deliksiz uyuyup Lara gece agladi dedigimde "hadi yaaa" demeyi biliyor. Isine gidiyor yani ortam degisikligi yapiyor. Gece arkadaslari ile disari rahatca cikabiliyor. Yani diyorum ki sevgili kocam sana gore hava hosss, olan bana oluyor. Sana acik bilette verdim git kimden istersen ondan yap erkek cocugunu benden sana su aralar vize cikmaz!!!!
Pazar keyfi
Degisik birsey yapmadik aslinda. Findik kurdum gece hic uyumadi benide uyutmadi. Normalde geceleri guzel uyuyan bir bebektir. 3-4 defa kalkar ama memeyi alinca hemen uykuya geri doner. Dun gece bayagi bir agladi. Ayagimda salladim ettim ama genede uyumadi sanirim azilar geliyor. Sabah esim devraldi Lara yi ben birazcik daha kestirdim. Ben kalkinca Lara min kahvaltisini yaptirdim sonra sabah uykusuna yatirdim. Esim borekler aldi geldi guzel bir pazar kahvaltisi ettik ardindan hazirlanmaya basladik. Lara uyaninca babamiz bizi mothercare in oyun alanina birakti ve kendisi tras olmak icin berbere gitti. 2 saat sonra gelip bizi aldi once ikea ya daha sonra da tesco ya gittik alisveris yaptik ve evimize geldik. Su andan Lara'm uyuyor ve sevgili kocacim da bize steak, papates crocet, mantarli soganli bir karisim yapiyor. Bugun benim mutfakta tatil gunum;) Bu arada bende internetten uzun zamandir izlemek istedigim king's speech filmini indiriyorum. Herkese iyi pazarlar:)
7 Ekim 2011 Cuma
Ilk adim....
Canim kizim su anda 13 aylik. Pitir pitir yurumeye basladi. Hemde 13 aya dondugu gun ilk 5 adimini kendisi atti yani 26 eylul aksami!!! Kayinvalidemlerde oturuyorduk Lara da etrafta siralayarak dolaniyordu. Birden koltuktan ellerini cekti ve oturma odasinin yarisina kadar pitir pitir yurudu. Biz aaaaa yurudu seklinde heyecanlandik kayinvalidem ile. Bu ilkler cok guzel. Simdi evimize geldik ve kizim babasina kavustu. Yalniz babasi ise gidince cok uzuluyor ve sokak kapisinin onune gidip babaaa gel gel gel deyip duruyor. Resmen icim parcalaniyor ama yapacak birsey yok calismadan ve para olmadan da birsey olmuyor!!! Yakin zamanda kafamda bazi projeler var ve calismaya donmek istiyorum. Hem maddi acidan gerekli goruyorum hem de benim kendi iyiligim icin. Kizimida yarim gun krese verme gibi bir dusuncem var. Lara cocuklarla vakit gecirmeyi cok seviyor ve kalabaliktan hoslaniyor tabi ben yaninda olucam. Dibimden ayrilmiyor, evin icinde bile kuyrugumdan ayrilmiyor. Bakalim allahim herseyin guzelini nasip etsin bize. Hersey zamanla rayina oturur diye dusunuyorum.
Tatil Bitti...
Sevgili blogum seni cok ihmal ettim ama inan bana yazacak hic zamanim olmadi. Agustos 21 den beri Turkiye'deydim. 3 kisilik bir aile olarak ilk tatilimizdi bu bizim, onun icin de ozeldi de. Ilk duragimiz Ankara oldu. burada 5 gun kaldik, Lara min ilk yas dogumgununu kutladik. Esimin ailesinin evinin bahcesi buyuk oldugu icin aile ve yakin arkadaslarimizin katildigi sade bir dogumgunu kutlamasi oldu. Yiyecekleri genellikle disardan hazir almamiza ragmen ben kosturmaktan nasil bir dogumgunu gecirdik anlamadim bile. Tabi bunda Lara nin yer degistirmesinin ve cevresinde cok fazla insan olmasinin verdigi huysuzluktan benim basimi dondurmesinin de payi buyuk! Cuma gunu Ankara dan ayrildik ve 2 hafta pasalar gibi tatil yapacagimiz Fethiye ye geldik. Cokkkk guzeldi gercekten hepimiz icin cok guzel bir tatil oldu. Dinlendik, eglendik, yuzduk, gezdik. Oludeniz de Club Belcekiz isimli bir tesiste kaldik. Genel olarak guzel bir tesis. Herseyden onemlisi temiz ve yemekleri lezzetli. Gelen insan kaliteside iyiydi. Zaten bebekle cikilacak bir tatilde onemli olan butun ozellikleri tasiyordu bu yuzden bayagi memnun kaldik. Otel konum olarakta cok iyi bir yerdeydi. Oludeniz carsisinin hemen dibindeydi yani aksam bebegimizle bir vasitaya ihtiyac duymadan carsida gezebiliyorduk. Oludeniz plajina da 10 dk yurume mesafesindeydi. Biz genelde havuzu kullandik ama. Otele gitmeden once kizimi kesinlikle havuza sokmamayi dusunuyordum ama her aksam itinayla temizlendigini gorunce kararimdan vazgectim. Zaten Lara ma gitmeden once bir de sisme havuz almistik kendisi genellikle kendi havuzunda vakit geciriyordu. Hem tek basina istedigi gibi hareket ediyordu hemde saglik acisindan daha guvenli idi! Butun oyuncaklarini havuza koyuyorduk, kendisi bir cimlere emekliyor sonra tekrar havuzuna giriyor, bu sekilde debelenip duruyordu. Tatilimizin en olumlu yani uykularimiza oldu. Lara resmen bayiliyordu ve deliksiz 2 saat uyuyordu ama yemek konusunda hic bir ise yaramadi. Malesef ki koca tatil koyunde cocugu yemek yesin diye pesinden kosturan, alip parka goturen, sinir kupu olan tek anne ben idim!!! Fethiye sonrasi esim Londra ya dondu. Ben ve Lara Mersin e baba evine gittik. 2 hafta burada guzel vakit gecirdik. Lara babasina cok duskun bir bebek ve hemen yoklugundan etkileniyor ve bu etkilenmeyi de en cok yemek yemeyi protesto ederek yapiyor. Mersin de babam, halam, amcamlari ziyaret ettik. Gunesin ve sicak havanin tadini cikardik. 2 haftanin sonunda tekrar Ankara ya donduk ve 2 ekim dede Londra ya geri donus yaptik. Havaalaninda beni bir supriz bekliyordu ama. Check-in yaptirmak icin counter a gittigimde ismimi listede goremediklerini soylediler ve beni ucus ofisine yonlendirdiler. Ben tabi bebekle ve elimde bir yigin esya ile sinirli ve stresli bir sekilde satis ofisine gittim ve bir de ne ogreneyim benim ucagim gectigimiz hafta imis ve ben gecen hafta ucmadigim icin biletim yanmis. Benim salak kafam donus tarihimi kafamda 2 ekim olarak tutmus ama gene salak ben sildigim thy e-mailinden sonra telefonla arayip donus tarihimden emin olmadigim icin ve aklimda kalan tarihte havaalanina gittigim icin tekrardan donus biletine ucuk bir fiyat odeyerek geldim Londra ya. Verdigim parayami yaniyim, Salakligimami bilemiyorum ama sonuc itibari ile kendi dusen aglamaz mantigi ile bu durumda bana kapak ve ders olmus durumda!!! Son yasadigim sanssizligi saymaz isek gercekten guzel ve dolu dolu bir 1.5 ay gecirdim. Yemek,bulasik,utu,temizlik derdi olmadan yasamak guzel birsey imis bunu tekrar anladim. Simdi evimdeyim ve 1 hafta icerisinde hic tatil yapmamis duruma geldim.
9 Ağustos 2011 Salı
Kizima Mektuplar-2
Canim melegim,
Su anda 11 ay 15 gunluksun. Gunler su gibi akip geciyor ama sen son gunlerde gene canima okumaya basladin. Tam adam gibi 5 ogun yemek yemeye baslamana sevinirken, saltanatim 2 hafta surdu ve hevesim kursagimda kaldi. Ozellikle bu hafta cok huysuzsun. Zannedersem azi disinin biri sismis, adam akillida bakamiyorum basiyorsun yaygarayi. Yemek yemegi reddediyorsun ve bu beni cok uzuyor. Umarim cok uzun surmez bu donem ve biran once atlatiriz. Onun harici seninle gunluk rutinimiz devam ediyor. Havalarin guzel oldugu gunlerde, ogleden sonralarimizi parkta geciriyoruz. Afacan bir cimcime olucaga benziyorsun. Daha simdiden seni kaydiraktan kaydiriken, elinle kaydiragin bir tarafini tutuyor kendini yuzukoyun donderiyor ve oyle kaymak istiyorsun. Daha sonrada kaydiragin alt kismindan ustune yuruyerek cikmaya calisiyorsun. Ahhh ahh desene tirmanmayi seveceksin. Hala emekliyorsun ve nesnelere tutunup kalkiyorsun. Bu aydaki farkin siralamaya basladin ufak ufak hatta 2 sn ellerinle tutunmadan ayaklarin ustunde durabiliyorsun. Hecelemelerin hala ayni, babababa, dadadadada gibi sesler cikariyor bir de ayriyetten kendi dilince oyuncaklarinla konusuyorsun. Arada anne dedigini duyar gibi oluyorum. Del del gibi birseylerde diyorsun bazen. El hareketlerin cok yok, gule gule yada gel gel hareketlerini arada yapiyorsun ama surekli goremiyorum. Beni ve babani isirmak en buyuk zevkin haline geldi. Cok canimizi yakiyorsun sana hayir dedikce daha cok hosuna gidiyor kahkalar atiyorsun. Kollarim curuklerle dolu senin isirmalarindan, kisa kollu birseyler giydigim zaman insanlar ne oldu diye soruyorlar bende kocam dovuyor diyorum:) Isirma huyunu benden mi aldin diye de supheleniyorum cunku bende seni isirarak severdim ama canini yakmadan tabiki! Simdi isirmamaya dikkat ediyorum. Cok numaracisin ozellikle yemek saatlerinde. Sana yemek yedirmek benim icin isgence halini aldi. Dakikalarca agzinda tutuyor yememek icin diretiyorsun hayir derdin ne anlamiyorum! Zor bir bebeksin Lara'cim. Yemek yemen zor, oyalanman zor, uyuman zor her sekilde ugrastiriyorsun beni. Ama cokkkkkkkkkkk tatlisin. Gunduz uykularin cok kisa eger seni ayagimda tutarsam ancak 1.5-2 saat uyuyorsun yoksa yarim saatte kalkiyorsun. bende laptopumu ve kahvemi aliyor ve seni ayagimda tutuyorum. Gece uykularin ise hala boluk porcuk. Hala gecede 5-6 hatta bazen daha fazla kalkiyorsun. Bu ayin 21 inde Turkiye ye tatile gidicez. 2 hafta Fethiye de tatil koyunde kalicaz. Cok merak ediyorum neler yapacagini. Suyu cok seviyorusun seni denize soktugumuzda nasil tepki vereceksin acaba. Simdilik bu kadar.
Seni cok seven annen,
Su anda 11 ay 15 gunluksun. Gunler su gibi akip geciyor ama sen son gunlerde gene canima okumaya basladin. Tam adam gibi 5 ogun yemek yemeye baslamana sevinirken, saltanatim 2 hafta surdu ve hevesim kursagimda kaldi. Ozellikle bu hafta cok huysuzsun. Zannedersem azi disinin biri sismis, adam akillida bakamiyorum basiyorsun yaygarayi. Yemek yemegi reddediyorsun ve bu beni cok uzuyor. Umarim cok uzun surmez bu donem ve biran once atlatiriz. Onun harici seninle gunluk rutinimiz devam ediyor. Havalarin guzel oldugu gunlerde, ogleden sonralarimizi parkta geciriyoruz. Afacan bir cimcime olucaga benziyorsun. Daha simdiden seni kaydiraktan kaydiriken, elinle kaydiragin bir tarafini tutuyor kendini yuzukoyun donderiyor ve oyle kaymak istiyorsun. Daha sonrada kaydiragin alt kismindan ustune yuruyerek cikmaya calisiyorsun. Ahhh ahh desene tirmanmayi seveceksin. Hala emekliyorsun ve nesnelere tutunup kalkiyorsun. Bu aydaki farkin siralamaya basladin ufak ufak hatta 2 sn ellerinle tutunmadan ayaklarin ustunde durabiliyorsun. Hecelemelerin hala ayni, babababa, dadadadada gibi sesler cikariyor bir de ayriyetten kendi dilince oyuncaklarinla konusuyorsun. Arada anne dedigini duyar gibi oluyorum. Del del gibi birseylerde diyorsun bazen. El hareketlerin cok yok, gule gule yada gel gel hareketlerini arada yapiyorsun ama surekli goremiyorum. Beni ve babani isirmak en buyuk zevkin haline geldi. Cok canimizi yakiyorsun sana hayir dedikce daha cok hosuna gidiyor kahkalar atiyorsun. Kollarim curuklerle dolu senin isirmalarindan, kisa kollu birseyler giydigim zaman insanlar ne oldu diye soruyorlar bende kocam dovuyor diyorum:) Isirma huyunu benden mi aldin diye de supheleniyorum cunku bende seni isirarak severdim ama canini yakmadan tabiki! Simdi isirmamaya dikkat ediyorum. Cok numaracisin ozellikle yemek saatlerinde. Sana yemek yedirmek benim icin isgence halini aldi. Dakikalarca agzinda tutuyor yememek icin diretiyorsun hayir derdin ne anlamiyorum! Zor bir bebeksin Lara'cim. Yemek yemen zor, oyalanman zor, uyuman zor her sekilde ugrastiriyorsun beni. Ama cokkkkkkkkkkk tatlisin. Gunduz uykularin cok kisa eger seni ayagimda tutarsam ancak 1.5-2 saat uyuyorsun yoksa yarim saatte kalkiyorsun. bende laptopumu ve kahvemi aliyor ve seni ayagimda tutuyorum. Gece uykularin ise hala boluk porcuk. Hala gecede 5-6 hatta bazen daha fazla kalkiyorsun. Bu ayin 21 inde Turkiye ye tatile gidicez. 2 hafta Fethiye de tatil koyunde kalicaz. Cok merak ediyorum neler yapacagini. Suyu cok seviyorusun seni denize soktugumuzda nasil tepki vereceksin acaba. Simdilik bu kadar.
Seni cok seven annen,
2 Ağustos 2011 Salı
Kizim benimle inatlasiyor
Hamileligim suresince hep saglikli, akilli, hayirli, uslu bir bebegim olmasi icin allahima dua ettim. Cok sukur saglikli ve akilli bir kizim var ama uslu degil! Hamileligim suresince neyi yapmicam dediysem butun soylediklerimi bir yil olmadan yalamak zorunda kaldim. Bebegimi ayakta yada carsafta sallamicam dedim salladim ve hala da salliyorum. Yemek icin arkasindan kosmuyacagim dedim deli gibi kosuyorum. Benim kizim tam bir cadi. Bana buyuk insanmis gibi bakiyor ve her soyledigimi cok guzel anladigini dusunuyorum. Ozellikle bu aralar yemek konusundan cok dertliyim. 11 aylik bir bebek lokmalarini agzinda tutuyor ve yememek icin elinden geleni yapiyor. Derdi ne anlamiyorum. Tamam dis agrilarimiz oluyor ama hicmi acikmiyor bu bebe. Anne sutu aliyor ama sutun azaldi ve zaten doyurmazki! Onceden sevdigi yemekleri bile reddeder oldu ya da 2 kasik aliyor ve birakiyor. Agzina aliyor yemegi kafadan her lokmayi 15 dk tutuyor. Dudaklarinida buzuyor bir yemek yemek 2 saat suruyor ki o zamana kadar ancak yarisina geliyoruz ve ben pes ediyorum. Bir de nereye kadar boyle devam edecek bilmiyorum ama umarim cok surmez cunku sinirlerim cok yipraniyor. Yapmadigim saklabanlik kalmadi. Cizgi film aciyorum artik kanmiyor, aliyorum parka goturuyorum gene yutmuyor. Salincakta sallayarak yedirmeye calisiyorum, envai cesit hayvanin pesinden kosarak yedirmeye calisiyorum yok yok yok agzinda tutuyor ve yutmuyor lokmalari. Koca parkta elinde yemek kavanozu ile dolasan tek anne benim zaten! Ben 11 aylik bir bebegi artik kandiramiyorum ne yapsam yemiyor ve bana gozlerini dikip sen beni salakmi zannediyorsun dermis gibi bakiyor. Bugun saglik gorevlisine gidip sordum ne yapmam gerektigini, yemiyorsa birak dedi. Tabiii soylemesi kolay bu cocuk nasil vitamin alicak, kalsiyum alicak. Lutfen bu durum cok uzun surmesin. Allahim listahsiz bir kizim olmasin ve onune ne koyarsam yesin, buyusun.
8 Temmuz 2011 Cuma
Cok yorgunummm Cokkkk
Cok yorgunum, bitkinim, butun kemiklerim sizliyor. Bir yatsam 6 ay yataktan kalmasam keske!!! Kizim geceleri cok uyaniyor bir turlu azaltmadi su uyanmalari. Artik neden aramiyorum. Dis, kus, aliskanlik derken birsey yapamiyorum. Ya yarim saatte bir kalkarmi bir bebek iste benimki kalkiyor. Ac da degil cunku memeyi 2dk tutuyor sonra kendini geri atiyor beni yerime yatir diye, yeniden uyumaya devam ediyor. Bir de komik olan uyaninca hemen ayaga kalkmaya calisiyor sanki bir yere yetisecekmis acelesi varmis gibi! Sanirim ruyasinda yurudugunu, hoplayip zipaldigini goruyor yavrum. Tabii butun bu uynamalarin sonucunda olan bana oluyor sabah yataktan sersem gibi surunerek uyaniyorum, butun gun her yerim tutuk geziyorum. Kizim oglen uykusuna yatincada uyuyamiyorum cunku bu seferde yorgunluktan uykuya dalmam gec suruyor birde kafamda bir yigin yapilacaklar listesi, ben tam zihnimi bosaltip uyumaya gecerken bu sefer kizim uyaniyor, al sana cifte sersemlik! Anlayacaginiz ne yapicam bu gece kalkmalarini onlemek icin bilmiyorum ama deliksiz uykuyu cokkkk ozledim. Nasil birsey o yaaa, Boyle aksam yatip sabah kendiliginden uyanmak acaba! Ahhh ah bilseydim hamileyken calismaz 9 ay paso yatadim.
2 Temmuz 2011 Cumartesi
Felekten bir gece...
Bugun felekten bir gece calmak istedim. 10 aydan sonra fazlasi ile hakkim oldugunu dusunuyorum. Esime bu aksam ben yokmusum gibi davran, bu aksam kendimle kalmak istiyorum dedim. Yapacagim seyde yan odaya gidip film izlemek! Tabii ki hemen o kadar uzun boylu degil demeye getirdi lafi sandi ki gece kalkmalarida kendisine ait! Lan ben her gece en az 6 defa kalkiyorum sen bir gece yapamicaksan ne diyim be adam sana. Lara henuz yemekte yemedi. Huysuzlanirsa acikmis olabilecegini soyledim. O zaman seni cagiririm dedi. yaw bir aksam sen yedir yani en azindan dene be adam. Ben bu isi hergun 4-5 kez kirk dereden su getirerek yapiyorum. Zaten artik kendisine diyecek lafim da yokta iste Lara nin anne babasi ve ev arkadasi olarak hayatimizi surduruyoruz. Cok yorgunum artik. Bu uykusuzluk ve kisir dongude beni fazlasi ile asabi ve yorgun yapiyor. Neyse bu aksam birsey dusunmek istemiyorum ve birincisinde keyif alarak izledigim hangover filminin 2. sininde beni guldurmesini dileyerek aksam sefama basliyorum.
30 Haziran 2011 Perşembe
Istifa
Bugun isimden istifa ettim. Temmuz 2010 dan beri dogum iznindeydim ve onumuzdeki hafta pazartesi isbasi yapmam gerekiyordu. 2 hafta once calistigim sirketin insan kaynaklari bolumunden aradilar ve izin bitiminde ne yapmayi dusundugumu sordular. Ben de henuz karar vermedigimi ve karar verdigimde kendileri ile irtibata gecicegimi bildirdim. Uzun zaman once vermistim aslinda ben kararimi. Kizimi birakabilecegim yakin kimsem yok bu ulkede. Kres ucretleri cok pahali, bakicilar desen oyle. Ben de calistigim parayi krese yada bakiciya verip kizimi bu kucuk yasta yabanci insanlarin eline teslim etmektense evde bir sure daha kizimla vakit gecirmeyi tercih ettim. Aslinda hergun ki klasik rutin hayatimdan sikilmis durumdayim ama kizimi bu kadar kucuk halde bir yabanciya birakmaya icim elvermiyor. Aslinda kafamda kendi isimi yapmak var. Birkac projem var ama henuz daha bir arastirma yapmis degilim. Gucumu ve kafami toparlayip hayatima yon vermem gerekiyor.
29 Haziran 2011 Çarşamba
Kizima Mektuplar
Bundan sonra her ay kizima duzenli mektuplar yazmaya karar verdim. Umarim cok fazla aksatmam:)))
Canim Kizim,
Su anda 10 ay 3 gunluksun. Zaman o kadar cabuk geciyor ki donup geriye baktigim zaman sasiriyorum. Cok cabuk buyuyorsun, hergun yeni birseyler yapiyorsun, cok hareketli bir bebeksin. Bu zamana kadar emeklemedin hatta yuzukoyun durmaktan nefret ettin. 2 hafta once nesnelere tutunup kalkmaya basladin ve surekli elinden tutup seni yurutmemizi istiyorsun. Ben tam haaah tamam kizim emeklemeden yurucek sanirim derken bu hafta emeklemeye basladin ama garip bir sekilde, iki dizini yere koymaktansa birini yere koyup digerini dik tutuyorsun yada iki ayaginida dik tutup iki elinle kendini itiyorsun. Daha cok biran once ayaga kalkmaya calisiyor gibisin ama boyle yerde surunurken cok komik ve sevimli gozukuyorsun. En cok sevdigin sey televizyonun onune gidip, tutunup kalkmak ve televizyona dokunmaya calismak. Siralamaya baslamadigin icin yerinden kipirdayamayinca ya kendini yeniden yere oturtuyor yada bana bagiriyorsun gel beni al diye. Bir ara kelimeleri hecelemeye baslamis gibiydin ba ba baa, ma ma maaa, da da daaa diyordun sonra birden kesildi bu hecelemeler. Dun tekrar ma ma maaa demeye basladin ama bugun gene duymadim agzindan. Bir de omuzlarini kaldirmaya basladin, iki omuzunu kaldirip indiriyorsun, karsina gecip bende ayni seyi yapinca gene yapmaya basliyorsun, sonra dilini cikartiyorsun bana ve karsilikli omuz kaldirip indirip, dil cikariyoruz. Seni yemek istiyorum cok tatli yapiyorsun cunku. Agzindaki tukurukleri puskurtmeye bayagi onceden baslamistin ama bayagi bir gelistirdin bu aralar. 10 dakika kopukler sacarak puskurtebiliyorsun hatta yemek yerken bile yapmaya basladin ki bu beni cileden cikartiyor. Agzindaki yemegi yerlere, masaya hatta suratima bile puskurtuyorsun. Boyle zamanlarda beynimde simsekler caksada hatta seni bazen pencereden disari firlatmak istesemde, tepki vermemeye ve seni daha cok tesvik etmemeye calisiyorum. Annelik sabir isiymis boyle zamanlarda anliyorum. Bazen ise yariyor bazen yaramiyor ve aynen devam ediyorsun. Hala anne sutu aliyorsun. Yemek yemekte hala sorun yasiyoruz. Bir ara cok iyi yiyordun, sabah, oglen, aksam yemeklerini bitiriyor ogleden sonrada biskuvulu meyve yada yogurt yiyordun ama bu aralar gene 2 kasik alip elinle yemegi itiyorsun yada puskurtup ortaligi batiriyorsun. En sevdigin yemek tarhana corbasi. Koca bir kaseyi iciyorsun ama sana hergun tarhana corbasi veremem bebegim baska gidalarada ihtiyacin var! Sabah kahvaltilarini bulamac seklinde yemegi tercih ediyorsun ama tadi kotu olmayacak! Genellikle yumurtayi, peyniri aptamil muesli ile karistirirsam yiyorsun yoksa tek tek kesinlikle yemeyi reddediyorsun! Bu arada yemek yerken cizgi film izlemeye bayiliyorsun. Wayluboo, in the night garden, 3rd&bird senin en sevdiklerin. Ozellikle In the night garden daki makka pakka karakterine cok guluyorsun. Bu karakteri izlerken aklindan neler gectigini ve neden guldugunu cok merak ediyorum. Bunlari izlerken pc ekranina oyle bir bakiyorsun ki bazen kitleniyorsun ve tv kolik olmandan korkuyorum hatta agzindaki lokmayi 10 dk tuttugun oluyor ama tek basima seni ancak yemek yerken bu sekilde oyalayabiliyorum ne yapiyim:) Uykularin hala duzensiz. Ozellikle gunduz uykularin yarim saat tas catlasa 45 dk. O da uyuyorsun aradan 15 dk geciyor uyaniyorsun, yanina gelip seni salliyorum geri daliyorsun 15 dk sonra yeniden uyaniyorsun. Dusun ki uyudugunda turk kahvesi yapip koltuga geciyorum ama bitiremeden sen icerden aglamaya basliyorsun! Aksamlari 20.30 da en gec 21.00 de yatirirdim seni simdi ise uyumamak icin resmen diretiyorsun. Maalesef ki seni ayagimda salliyorum yani hic hoslanmadigim bir yontem ama ancak bunda basarili olabildim. Surekli kendini atiyorsun yastiktan, gobegini kaldirip, ciglik atarak diretiyorsun uyumamak icin. Bende uzgunum ki ayaklarindan seni tutarak ve ninni soyleyerek sallamaya devam ediyorum, aradan 5 dk geciyor uyuyorsun hemen. Geceleri ise kalkmalarin baska bir alem, Sanirim 6-10 defa kalkiyorsun gece meme emmek icin. Aslinda seninkisi tamamen aliskanlik ama ben bu aliskanligin onune gecemedim. Hatta bu tum uyku duzenini duzeltmeye calismak icin tracy hogg, ferber gibi yontemler denediysem de basarili olamadim. En son denemem de 3 saat istisnasiz agladin!!! Sonra da pes ettim. Baktim sana hicbir ayar cekilmiyor biraktim oluruna. Ben yani annen zombi gibi yasamaya devam ediyor. 10 ay 3 gundur deliksiz uyku nedir bilmem, sicak kahve tadinida unuttum, yemekleri yavas yavas ve tadini alarak yemeyide unuttum cunku surekli bir telas halindeyim! Sinirlerim iyice lackalasmis durumda. Ama sana feda olsun canimin ici! Yanlis anlama bunlari senin basina kalkmak icin soylemiyorum sadece su anki durumumuzu anlatiyorum. Haaaa bir de onemli baska birsey ise beni azarlamaya basladin. Buna bozuluyorum haberin olsun. Cunku bana surekli bagiriyorsun hemde cirtlak bir ses tonu ile. Kucagima aldigimda da hala suratini eksiterek bagirmaya hatta hizini alamayip beni isirmaya basliyorsun. Bir yandan da senden ilerde iyi bir soprano sanatcisi cikabilecegini dusunuyorum cunku sesin iyi cikiyor:) Belki de annenin yapmak isteyipte yapamadigi opera ve bale bolumune girersin. Boynuz kulagi gecer derler sende beni gec kizim hemde bayagi bayagi bir gec, yuru git, ufkunun otesinde ne yapmak istiyorsan!!!!Ben ve baban sana tapiyoruz. Daha cok babanin kizi gibisin yada butun gun benimle oldugun icin ve sadece aksamlari babanla vakit gecirebildigin icin diye dusunuyorum. Babani gorunce gozlerinin ici parliyor, hep O na gitmek istiyorsun ancak memeni ozlediginde bana geliyorsun. Su anda en cok sevdigin oyunlar; 1.saklambac oyunu, ben odalardan birine saklanip " Lara nerdesinnnn" diye sesleniyorum, sen de babanin kucaginda beni bulmaya calisiyorsun. beni arayip buluncada cok sevinip ciglik atiyorsun. 2. si benim kucagimdayken babanin bizi kovalamasina bayiliyorsun resmen kahkalara boguluyorsun. Mutfak dolaplarini dokmeyi cok seviyorsun! Firin kapagini acmaya ise bayiliyorsun! Bir de kapali siseleri agzinda acmakta cok basarilisin, ozellikle sampuan, krem siseleri. 2 dk icerisinde tik diye aciyorsun. Ben de sana boyle seylerin icini bosaltip, temizleyip, oyuncak niyetine veriyorum. Bayagi bir oyalaniyorsun. Disarida gezmeyi cok seviyorsun, parka gitmeye bayiliyorsun ozellikle salincakta sallanmaya. Saatlerce gikin cikmadan oturup sallanabilirsin o derece yani:) Senden 2-3 yas buyuk cocuklar cok ilgini cekiyor, onlara cok guluyorsun ve seninle ilgilenmeleri icin onlara bagiriyorsun. Banyo yapmayi dogdugundan beri cok seviyorsun. Bu aralar kuvetinin icindeki sulari icmeye merak saldin. Surekli agzini ordek gibi daldirip kuvetindeki suyu icmek istiyorsun. Simdilik bu kadar dunyalar guzelim. Sana surekli yazmaya ve seni sana anlatmaya devam edicem. Seni cok sevdigimi ve sevecegimi unutma canim kizim.
Sevgiyle kucakliyorum,
Annen.
Sevgiyle kucakliyorum,
Annen.
18 Haziran 2011 Cumartesi
Lara'm
Bir turlu duzen tutturamadim. Bir ara cok guzel yazip kayit tutuyordum sonra ipin ucu bir kacti pir kacti!!! Turkiye ye gittim geldim, bebekle bir yere gidince insanin tum duzeni degisiyormus bende ilk bebegimle bu tecrubeleri yasiyorum. Geri dondum yeniden bir duzene oturma suresi derken zaman geciyor iste. Yazamadim zaman icinde Lara'm kocaman kiz oldu. Artik ondan kucuk bebeklerle karsilastigimizda kizim bana kocaman geliyor. Kizim 9 ay 3 haftalik oldu. Hala inatla emeklemiyor, yerde yuvarlaniyor, istedigi seye surunerek ulasiyor, nesnelere tutunup ayaga kalkiyor hatta yurumek icin surekli elinden tutmami ve yurutmemi istiyor ama bir sureden sonra belim agrimaya basliyor. Birde cok komik davranisi var ki, Yurumeye baslayinca hemen iki eline oyuncak aliyor onlari sallaya sallaya yuruyor. Sanirim elinden canta vs eksik olicak:) Meme emerken de surekli elleri ile etrafa, bana dokunmayi seviyor uyurken bile elleri oynuyor. Sanirim ellerini kullanarak birseyler yapicak ilerde diye dusunuyorum. Evde tek basima oldugumdan ve evin yapilacak isleri, yemek, camasir vs gibi islerlede ben ilgilenmek zorunda oldugumdan ve Lara'm da surekli benim kucagimi ya da benim o nu yurutmemi istediginden her ne kadar doktorlar ayak kaslari icin yuruteci cok uygun gormeselerde aldim. Arastirmalarim sonucu, cok uzun sure oturtmamak ve eger kullanilacaksa 8. aydan itibaren gun icerisinde 20 ser dakikalik seanslar seklinde oturtulmasini oneriyorlardi. Bende boyle yapiyorum. Kizim in yemek yemesi ne cok iyi ne de cok kotu, aslinda moduna gorede degisiyor. Hala anne sutude aldigi icin bende cok kafaya takmiyorum. Gece kalkmalarina hala bir cozum bulamadim. Aslinda tum uyku duzenine bir cozum bulamadim. Gunduz iki kez yatiyor ama yarimsar saatlik, bazen 45 dk yi buluyorki o zaman sukrediyorum. Bir de uyuduktan 15 dk sonra uyaniyor geri donup salliyorum bir 15 dk da oyle gectigini dusunursek, gunduz uykulari bir felaket, beni cogu zaman cileden cikartiyor. Gece ise 6-10 defa kalkiyor ve meme emiyor. Bunlarin hepsi aliskanliktan geliyor ve bunun onune gecebilmek icin uyku egitimi vermeyi denedim ama her seferinde basarisizlikla sonuclandi. Hala ayagimda sallayarak uyutuyorum. Uyku egitimi denemelerimde 3 saat susmadan yirtinarak agladigi oldu ve artik pes dedim. Ben bu kizin inadi ile basedemiyorum. Bir de bana verdigi bas agrisi ve vicdan azabi da cabasi. Ben 10 aydir ortalama 5-6 saat boluk porcuk uyumaya devam ediyorum. Sirt agrilarim ayyuka ulasti ama ne yapalim kizimin cani sagolsun:)
24 Nisan 2011 Pazar
Türkiye tatili
Çoook uzun zaman oldu buraya içimi dökmeyeli, birseyler karalamayalı. Bir telaştır geçiyor günlerim. Lara ek gıdaya geçtikten sonra kendime daha az zaman ayırmaya başladım. Haaa bir de diş cıkarma sancıları çünkü yatış kalkış saatleri çok oynuyor hatta uykuda geçen zamanı azalıyor tabiki bana da zaman kalmıyor. Dogdu doğacak, gaz sancıları, ek gıdası, yemesi,yememesi, uyudu,uyumadı, dişi agrıyor, dişi göründü, ateşi var, hasta oldu . öyle böyle derken 8 ayı devirdik. Vay beee zaman ne kadar çabuk geçiyor. Şu anda Türkiye deyiz minigimle. 17 Nisan da geldik. Gelmeden önce uçak yolculugundan çok tedirgin olmuştum. Özellikle kulakları tıkanırsa diye çok korkuyordum ama allahtan çok rahat geçti. Gelirken 3 koca koltuk bizimdi, tek koltuga sıkışıp kalmadık. uçaga binmeden calpol verdim vücüdunun agrısını alsın ve de uyutsun diye. kalkış ve inişlerde de sürekli emzirmeye çalıştım. Kalkışta emdiama inişte emmedi bende agzına kemirecek birseyler verdım sürekli çenesi oynasın yutkunsun diye. Kızım rahatça uyudu, oyuncakları ile oynadı, sıkıldıgı zamanda uçakta hostes gibi turladık, hosteslerin kabininde zaman geçirdik, sorunsuz geldik vatana. Ankara,ya nisan ayında gelmek istememin nedenleri arasında havanın sıcak oldugunu hayal etmem de vardı ama malesef hayal kırıklıgına ugradım. Aksine bu sene Londra ya yaz çok erken geldı. Şimdi ben dönerim burası ısınır, Londra sogur muhtemelen. Geleli bir hafta oldu ama kızım buraya hala alışamadı. Yerini çok yadırgadı ve babasını çok özledi. tepemden hiç inmez oldu. Dede, babaanne, anneanne, hala vs kime gitse durmuyor ve sürekli aglıyor. bana geldigimden berı bır nefes aldrımadı diyebilirim. Uyku düzeni sekteye ugradı birde bunun üzerine alt yan dislerin agrısı eklenince tam şenlik oldu. Şu ana kadar akraba ziyaretinden baska birşey yapamadım. tek yaptıgım kuaföre gidip saç boyatmak oldu:))) O da kızımla tabiki. Kayinvalidem de geldi ama kız durmuyor sürekli benim kucagımı istiyor. Artık babası yanında olmadıgı için acaba gelmeyecegini ve benim de onu bırakıp gitmemden korktugunu düşündüğünü düşünüyorum. Artık kesinlikle 8 aylık bebek deyip geçmiyorum çünkü konuşamıyor ama herseyi çok güzel algılıyor. Bir de Lara çok dikkatli bir bebek, herseyi çok inceliyor. farklı bir odaya girdiginde kafa bir o yana bir bu yana sürekli analiz ediyor çokk seviyorum bu huyunu:) İşte böyle. Maceralarımızı fırsat buldukça yazmaya devam edicem...
18 Mart 2011 Cuma
Minik Melegim...
Fillandiyali metin yazari ve konsept tasarimcisi olan Adele Enersen, dogum iznindeyken bos durmamis ve bir hobi gelistirmis kendisine. Hobinin esin kaynagi, bebegi Mila'nin gunduz uykusundayken ne ruyalar gordugunu merak etmesi. Bu merakla yola cikip ne tip ruya goruyor olabilecegini hayal ederek onlari somutlastirmis ve bebegi misil misil uyurken onu o ruyanin icinde goruntulemeye calismis. Ilk olarak bir tane yapip facebookta paylasmis. Yakinlari bu fotograflari cok begenip devamini isteyince ortaya yaratici tablolar cikmis. Iste bende bu yetenekli annenin bu yaratici bulusundan esinlenerek kendi kizima uygulamaya basladim:) Ortaya cok guzel goruntuler cikmaya basladi:)
17 Mart 2011 Perşembe
Yol Arkadasim...
Cagan Irmak' in Yol Arkadasim dizisi, ben bu diziyi cok sevmistim. Cagan Irmak cok sevdigim bir yonetmendir. Dizilerini ve filmlerini cok severim. En sevdigim ozelligi, cok iyi bir gozlemci ve analizci olmasi. Dizilerinde ana tema hep insan sevgisidir ve olaylari cok guzel sekillendirir. Cemberimde gul oya'yida cok sevmistim. Ama yol arkadasim bir baskadir benim icin. Hatta canim sıkıldıgında, mal mal televizyona bakip birsey dusunmek istemedigimde, kendimi uzgun hissettigimde, canim utu yapmak istemeyip utu yaparken oyalanacak birseyler aradigim zamanlarda acarim gene bu diziyi, icim isinir, cok iyi gelir, guldurur, mutlu eder beni. Kizima hamileyken isten donup yemek hazirlarken acar tekrar tekrar izler, dizideki cocuk oyuncu Eylul gibi bicirik, bilmis, sirin bir kizim olmasini dilerdim:) Keske bende bu dizideki gibi kizimi kucuk bir sahil kasabasinda, kocaman, huzurlu, mutlu, gurultulu, sade, heryerden sevgi fiskiran, her turlu zorlukta birbirlerine kenetlenmekten vazgecmeyen, yardimsever bir aile ve insanlar icinde buyutebilseydim... Bu arada dizinin bazi bolumleri kalkmaya baslamis internetten artik hepsini bulamiyorum. Boyle dizileri arsivlemek lazim. Tum bolumleri nerden edinebilecegimi bilen birileri varmi icinizde arkadaslar?
13 Mart 2011 Pazar
Kizimin gobek bagini Cambridge Kings College'a gomduk:)))
Bugun sabah kalktik, spontane bir sekilde Cambridge'e gitmeye karar verdik. Hava gunesli degildi BBC hava durumundan Cambridge'de yagmur olmadigini kontrol ettikten sonra yola dusmeye karar verdik. Bir arkadasimizida aldik ve gittik. Cambridge'in benim ve esim icin ozel bir yeri vardir cunku Ingiltere maceramiz Cambridge'de basladi. 3 yil kadar bu sehirde okuduk, calistik esimle. O zamanlar sevgili idik daha evlenmemistik. Cambridge sakin, rahat bir ogrenci sehridir. Ufaktir, bir sure sonra carsida gezerken butun yuzler tanidik gelmeye baslar. Insanlari daha saygilidir, Ogrencisi boldur, Ben severdim bu sehri ama 3 yil burada yasadiktan sonra bekar bir cift olarak cok fazla secenegimiz olmadigi icin Londra daha cazip geldi ve tasindik. Ama insan cocuk sahibi olduktan sonra tekrar o sakinligi ozluyor, Lara'yi Cambridge'de yetistirmek isterim, okullari daha kaliteli, her yer park, her yer yurume mesafesinde, arabaya ihtiyacin bile yok, zaten insanlar bisikletlerle geziyorlar. 3 yil boyunca bir kez bile arac kullanmadim, otobuse binmedim! Benimde bisikletim vardi, yada yururdum. Iste bu guzel sehrin en unlu hatta dunyanin en unlu universitelerinden Cambridge universitesi Kings College bahcesine kizimin gobek bagini gomdum bugun. Gunun birinde bu gorkemli ve onemli okulla gitmesi nasip olsun diye. Batil inanc felan ama guzel seyler bunlar. Sonucta hersey inanmakla ve hayal etmekle baslar bende simdiden kizimin gelecegi icin hayal kurmaya basliyorum. Gerisi allah kerim...
King's College'in bahcesini kizimin gobek kordonunu gommek icin anahtarimla eselerken.
Ahanda gelecegin temeli olan gobek bagi:)
Klipsini cikardimki topraktan cikmasin, boylelikle topraga karissin diye. Isi saglama almak lazim dimi;) Klipside bahcesine firlattim, cifte garanti;)
Gomdum, ustunu kapatiyorum.Ahanda gomdugum yer!
Cambridge Kings College'in topragi ile kizimin parcasi kaynassin, gunun birinde istedigi, sevdigi, hep severek calisicagi, basarili olacagi bir bolum secip, kendisine, ailesine ve topluma faydali bir birey olacagi, basarili bir ogrencilik gecirip ve geleceginin temellerini saglam atmasini DILIYORUM DILIYORUM DILIYORUMMMM....
12 Mart 2011 Cumartesi
Minik perimle gunlerimiz...
Gunler akip geciyor. Merakli cucem, guzel kizim gunden gune buyuyor. Kizimla gunlerimiz yogun gecmeye basladi. Hem yemek yemege baslamasi hemde cevreye merakinin artmasi bizi gun icerisinde bayagi bir oyalamaya basladi. Valla minik perim benden daha sosyal yasamaya basladi. Pazartesimiz simdilik bos genelde ya enfield town a gidivp dolasiyoruz yada cevrede turlayip, parkta yuruyus yapip temiz hava aliyoruz. Sali gunleri sabah kalkip, kahvaltimizi yapip children's centre a baby rhymes time denilen bebek sarkilari sinifina gidiyoruz. Orada bir grubumuz var. Biz anneler sarkilar soyleyip, sarkilara gore bebeklerimizle ritim tutuyoruz. Ordan cikista da bolge kutuphanemize gidip oradaki baby rhymes sinifina katiliyoruz. Lara insanlarla vakit gecirmeyi, farkli yerler, nesneler gormeyi cok seviyor. Eger cani sarki soylemek istemiyor ise (cunku gunu gununu tutmuyor) cevredeki nesnelerle oynuyor, kitap sayfalarini kemiriyor, bebeklere guluyor, annelerine guluyor, hop hop zip zip egleniyoruz. Zaten bebemin keyfi yerinde ise benim keyfimde yerinde oluyor daha ne olsun:) Carsamba gunu ogleden sonra bebek yogasi sinifina gidiyoruz. Evet bizim kokos yoga yapmaya basladi:) Kisaca 10-15 anne ve bebeginin katildigi bir sinifimiz var, Bebeklerimize dinlendirici muzik esliginde masaj ve kas guclendirme hareketleri yaptiriyoruz. Tamamen bebeklerin keyfine gore hareket edilen bir sinif (olasi gereken de bu) Yani Lara hareketleri yapmak istedigi yere kadar yapiyoruz. Ilgisi dagilinca oyuncaklarla oynuyoruz, meme emiyoruz, bebeklerle iletisim kurmayi ogreniyoruz. Bu noktada cok komik oluyor, Benim kizim yasitlarina gore daha merakli, cabuk ilgisi dagilan ve disa donuk bir bebek, bunu bu gruplara katildigimdaki yasitlarini gozlemledigimde daha iyi anladim. Kendi yasindaki bebekler annelerin dibinde, yoga sinifinin sonuna kadar annelerinin hareketleri yapmalarina izin veriyorlar ama bizimki 1 yasindaki cocuklarla asik atiyor, nasil onlari zapdetmek zor oluyorsa bizimkide oyle. buyuk bebekler grubun ortasinda bulunan oyuncaklarla oynuyorlar, bizim bicirik direk o tarafa atilip bana bagiriyor oraya gotur beni diye, gidiyor oyuncaklari aliyor, tadlarina bakiyor, eviriyor ceviriyor, diger cocuklarin elindeki oyuncaklari almak istiyor, eger biri kendininkini alicak olursa bagiriyor. ( daha 6 aylik ama bu davranisi yani kendini savunmasi, "o benim" demesi cok hosuma gidiyor, hakkini her zaman savunan bir cocuk olmasini istiyorum) Diger bebeklere elini uzatip yuzlerine dokunmak istiyor (yuz oksamayi daha dogrusu bir seyi elleri ile tanimayi seviyor) Kisaca boyle eglenceli bir 1 saat geciriyoruz, Bebislerden firsat bulursak biz anneler iki laf ediyoruz. Persembe gunu ogleden sonra kutuphanede masal saatimiz var. Grub 3 ay ile 3 yasindaki bebekleri kapsiyor. Kizim grubun en ufagi, cunku masaldan birsey anlamiyor ama cocuklarla ayni ortama girmesi icin goturuyorum. Biz bir kosede oturup kitap karistiyor, ortalikta kosan cocuklara bakiyoruz, Lara'mda birakin bende kosucam der gibi ellerini ayaklarini oynatiyor, biraksam ucacak sanki minik kelebegim. Valla icimden bir ses Lara ayaklaninca beni pesinden iyi kosturacak gibime geliyor:) Evetttt cuma gunu programimiz ise soyle, sabah kahvaltimizi yapiyoruz ve gene yollara dusuyoruz Children centre daki baby cafe ye gidiyoruz. 1.5 yasina kadar olan bebeklerin oyuncaklarla oynadigi, ortalarda emekledigi, birbirleri ile garip sesler esliginde iletisim kurduklari, biz annelerinde sohbet ettigi baska keyifli bir sinif. Cumartesi pazar babamizla evde ve disarda vakit geciriyoruz, zaten her haftasonu mutlaka bir yerlere gidiyoruz. Yani anlayacaginiz kizimin bir tek pazartesi gunu bos, bu hafta bir children centre daha kesfettim, hafta ici gidip programlarina ve ortamina bakicam. Ayrica prensesimi yuzmeye goturmeye baslicam. Katildigimiz gruptaki bebeklerden birkaci gidiyormus, anneler gayet memnun ve tavsiye ediyorlar. ozellikle havuzda yorulup nasil melek gidi uyudugu!!! Havuz konusunda birkac tereddutum var oncelikle ne kadar hijyenik, millet cocugunu sorunsuz goturuyor ama turkuz ya biraz pimpirikli annelik kanimizda var:) ikincisi hava tam isinmadan goturmek istemiyorum, birde artik totomu kaldirip Ingiliz ehliyetimi almam lazim, tembelligimden cok uzun zamandir erteliyorum. aslinda yillar once halletmem gereken islerin basinda geliyordu ama yapmadim iste. Simdi yaziliya hazirlaniyorum, practice yapacagim hocamida buldum, Yaziliya Turkiye ye gitmeden girip, Turkiye donusude surus sinavini halledicem ve yaza araba kullaniyor olucam. Artik kizimla surekli gezeriz. Iste boyle dedim ya kizimin sosyal hayatina ayak uydurmaya calisiyorum ve gunler boyle keyifle akip geciyor. Allah agzimizin tadini bozmasin, Her gunumuz bir oncekinden daha guzel olsun:)
7 Mart 2011 Pazartesi
Icimden birsey yazmak gelmiyor!!!
Herkesler birbir tasindi:( Bende WP de hesap actim ama oraya icim hic isinmadi, sevmedim ben WP'i. birde bu zamana kadar yazdiklarimi gecirmekle ugrasamadim. Ama bloglarin kapatilacagi haberini aldigimdan beri, bir bikkinlik geldi bana boyle bir koyvermislik geldi. Icimsen hicbirsey yazmak gelmiyor. Nasil bir ulke bu ya, insanlar burada dertlesiyorlar, istediklerini istedikleri gibi soyluyorlar, konusuyorlar diye yaptilar bunu. Digiturk felan bahane bence!!! Bilmem icinizde George Orwell in "1984"isimli kitabini okuyan varmi? Insanlarin baski altinda, koyun gibi yasamini anlatan, devletin insanlarin hatirlamasini istemedigi olaylari nasil hafizardan kazidigini, devlete karsi cikanlarin ortadan kaybolup,hatiralarinin silindigi, insanlarin birbiriyle konusmasinin, toplu olarak biraraya gelmesinin yasaklandigi bir rejimden bahsediyor. Cok etkileyici ve gunumuz ve gelecekteki Turkiye;yi anlatan bir kitap. Iste bizi boyle bir rejime surukluyorlar. Konusma, dusunme, sadece soyleneni yap!!! Ahhh Atam ahhh eminim kemiklerin sizliyordur!!!
1 Mart 2011 Salı
28 Şubat 2011 Pazartesi
DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ MÜ ODA NEYMİŞ?
DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ MÜ ODA NEYMİŞ?
Başbakan,
Basında yer alan içki yasakları haberleri nedeniyle
hazırlamaya başladığımız bu manifestonun konusunu, 2011 Türkiye’sinde yaşanan
“sosyal hayata yapılan müdahaleler” oluşturmaktadır.
Bizler kim miyiz?
Biz yan dairedeki komşunuzuz, biz bakkaldaki çırağız, biz
üniversite öğrencisiyiz, biz vergisini kuruşu kuruşuna veren çalışanlarız, biz
devletin memuruyuz, biz doktoruz, biz öğretmeniz, biz kesinlikle nedeni içkiden
olmayan işsiziz, biz restoran sahibiyiz, biz çiftçiyiz, biz fabrikatörüz, biz
akademisyeniz, biz reklamcıyız, biz asker çocuğuyuz, kısacası biz bu ülkenin
dünü, bugünü ve geleceğiyiz. Ve biz içki içmeyi seviyoruz. Ama biz bugüne kadar
bunu söylemeyi gerekli görmemiştik. Ama şimdi son derece gerekli görüyoruz ve
sıralıyoruz:
1.Bizler, her türlü özgürlüğü kısıtlayıcı müdahaleye
karşıyız.
2.Bizler, ikiyüzlü demokrasiye karşıyız.
3.Biz “aslı olmayan korkular cumhuriyeti” yaratmaya
çalışanlara karşıyız.
4.Biz, topluma karşı sorumlu birey yetiştirmenin
yasaklardan geçmediğine inanıyoruz.
5.Biz, bu tip konularda başkasından koruma istemiyoruz;
hepimizin kendini koruyabilecek bilinçli bireyler olduğunu
biliyoruz.
6.Bir toplumu güzel kılan şeyin farklılıklar olduğuna
inanıyoruz.
7.Bizler, demokrasiye inanıyoruz.
8.Bizler, yasakların ileride daha vahim sonuçlar
doğuracağına inanıyoruz.
9.Biz, “içki seviyoruz” deme zorunluluğu hissetmeden içki
içmek istiyoruz.
10.Biz, bu yüzden alkolik, serseri, işe yaramaz olarak
yaftalanmak istemiyoruz.
11.Bizler her medeni toplumdaki medeni insanlar gibi
içkinin keyifli anlarımıza eşlik etmesinden hoşlanıyoruz.
12.İçkinin bir amaç değil araç olduğunu
düşünüyoruz.
13.Bizler çocukların ve 18 yaşından küçük gençlerin içki
ve sigara içmelerine kesinlikle karşıyız.
14.Biz 18 yaşında gençlerin silah kullanmasına da
karşıyız.
15.Biz bugüne kadar 18-24 yaş arası TC gençleri nasıl
yaşadıysa öyle yaşamak; hatta daha da özgür bir ortamda yaşamak istiyoruz. Fakat
özgürlüklerin sınırlarına da inanıyoruz.
16.Biz gençken eğlenmek, yaratmak, etkilenmek istiyoruz.
Bunun da gelecekte daha sağlıklı, sosyal hayatında ayakları yere daha sağlam
basan bireyler yetiştireceğine inanıyoruz.
17.Biz, gece hayatını seviyoruz.
18.Biz, gece hayatını sadece alkol ve cinsel içerikli
olarak gören zihniyete karşıyız.
19.Biz bir konsere gitmenin, müzik dinlemenin, insan için
geliştirici etkinlikler olduğunu düşünüyoruz.
20.Biz, bir konser dinlerken, notalara bir kadeh de içki
eşlik etsin istiyoruz.
21.Biz, dünya starlarını görmek istiyor, bu konuda
Dünya’dan geri kalmak istemiyoruz.
22.Biz, tüm çağdaş memleketlerin gençleri gibi kendimizi
en özgür hissettiğimiz müzik festivallerine katılmak istiyoruz.
23.Biz, sanatçıların eserlerinin tanıtılması için çaba
harcayan sanat galerilerin gala davetlerinde, bir kadeh içki alıp eserleri seyre
dalmak istiyoruz.
24.Bizler, 40 yıllık bakkalımızdan 40 yıldır olduğu gibi
içkimizi almak istiyoruz.
25.Bizler, düğünlerimizde sevincimizi paylaşan
misafirlerimizle şerefe kadeh kaldırmak istiyoruz.
26.Biz, binlerce medeniyete ev sahipliği yapmış bu
topraklara gelen turistlere, yine binlerce yıllık kültürümüzde var olan
rakı-balık-meze, şarap-yemek uyumlarını en iyi anlatabileceğimiz görselleri
sunmak, binlerce yıllık kültürümüzü anlatabilmek istiyoruz.
27.Biz, sevdiğimizle bir deniz ya da orman manzarasına
bakarak ya da mehtabı batırarak kadeh tokuşturmak istiyoruz.
28.Biz, dini inançlarımızın ve sorumluluklarımızın sadece
bizim meselemiz olduğunu düşünüyoruz.
29.Biz, tabii ki başkasının özgürlüğüne zarar vermeden
özgür olmak istiyoruz.
30.Biz, bu hayatı kutlamak istiyoruz.
"Bu mektup/manifesto benim, bizim, onların değil
destekleyen herkesindir! Eğer sen de desteklemek istiyorsan; bu yazıyı kendi
facebook hesabında, blogunda, ya da nerede istersen orada
yayınla.
Biz sesimizin hep birlikte daha güçlü çıkacağına inanıyor
ve başbakanın söylediği gibi sadece %58'in değil geriye kalan %42'nin de
Başbakanı olduğunu göstererek bu yazıyı dikkate alacağını umuyoruz! Hem belki
%58’in içinde de bu manifestoyu destekleyenler vardır? Kim
bilir.
Başbakan,
Basında yer alan içki yasakları haberleri nedeniyle
hazırlamaya başladığımız bu manifestonun konusunu, 2011 Türkiye’sinde yaşanan
“sosyal hayata yapılan müdahaleler” oluşturmaktadır.
Bizler kim miyiz?
Biz yan dairedeki komşunuzuz, biz bakkaldaki çırağız, biz
üniversite öğrencisiyiz, biz vergisini kuruşu kuruşuna veren çalışanlarız, biz
devletin memuruyuz, biz doktoruz, biz öğretmeniz, biz kesinlikle nedeni içkiden
olmayan işsiziz, biz restoran sahibiyiz, biz çiftçiyiz, biz fabrikatörüz, biz
akademisyeniz, biz reklamcıyız, biz asker çocuğuyuz, kısacası biz bu ülkenin
dünü, bugünü ve geleceğiyiz. Ve biz içki içmeyi seviyoruz. Ama biz bugüne kadar
bunu söylemeyi gerekli görmemiştik. Ama şimdi son derece gerekli görüyoruz ve
sıralıyoruz:
1.Bizler, her türlü özgürlüğü kısıtlayıcı müdahaleye
karşıyız.
2.Bizler, ikiyüzlü demokrasiye karşıyız.
3.Biz “aslı olmayan korkular cumhuriyeti” yaratmaya
çalışanlara karşıyız.
4.Biz, topluma karşı sorumlu birey yetiştirmenin
yasaklardan geçmediğine inanıyoruz.
5.Biz, bu tip konularda başkasından koruma istemiyoruz;
hepimizin kendini koruyabilecek bilinçli bireyler olduğunu
biliyoruz.
6.Bir toplumu güzel kılan şeyin farklılıklar olduğuna
inanıyoruz.
7.Bizler, demokrasiye inanıyoruz.
8.Bizler, yasakların ileride daha vahim sonuçlar
doğuracağına inanıyoruz.
9.Biz, “içki seviyoruz” deme zorunluluğu hissetmeden içki
içmek istiyoruz.
10.Biz, bu yüzden alkolik, serseri, işe yaramaz olarak
yaftalanmak istemiyoruz.
11.Bizler her medeni toplumdaki medeni insanlar gibi
içkinin keyifli anlarımıza eşlik etmesinden hoşlanıyoruz.
12.İçkinin bir amaç değil araç olduğunu
düşünüyoruz.
13.Bizler çocukların ve 18 yaşından küçük gençlerin içki
ve sigara içmelerine kesinlikle karşıyız.
14.Biz 18 yaşında gençlerin silah kullanmasına da
karşıyız.
15.Biz bugüne kadar 18-24 yaş arası TC gençleri nasıl
yaşadıysa öyle yaşamak; hatta daha da özgür bir ortamda yaşamak istiyoruz. Fakat
özgürlüklerin sınırlarına da inanıyoruz.
16.Biz gençken eğlenmek, yaratmak, etkilenmek istiyoruz.
Bunun da gelecekte daha sağlıklı, sosyal hayatında ayakları yere daha sağlam
basan bireyler yetiştireceğine inanıyoruz.
17.Biz, gece hayatını seviyoruz.
18.Biz, gece hayatını sadece alkol ve cinsel içerikli
olarak gören zihniyete karşıyız.
19.Biz bir konsere gitmenin, müzik dinlemenin, insan için
geliştirici etkinlikler olduğunu düşünüyoruz.
20.Biz, bir konser dinlerken, notalara bir kadeh de içki
eşlik etsin istiyoruz.
21.Biz, dünya starlarını görmek istiyor, bu konuda
Dünya’dan geri kalmak istemiyoruz.
22.Biz, tüm çağdaş memleketlerin gençleri gibi kendimizi
en özgür hissettiğimiz müzik festivallerine katılmak istiyoruz.
23.Biz, sanatçıların eserlerinin tanıtılması için çaba
harcayan sanat galerilerin gala davetlerinde, bir kadeh içki alıp eserleri seyre
dalmak istiyoruz.
24.Bizler, 40 yıllık bakkalımızdan 40 yıldır olduğu gibi
içkimizi almak istiyoruz.
25.Bizler, düğünlerimizde sevincimizi paylaşan
misafirlerimizle şerefe kadeh kaldırmak istiyoruz.
26.Biz, binlerce medeniyete ev sahipliği yapmış bu
topraklara gelen turistlere, yine binlerce yıllık kültürümüzde var olan
rakı-balık-meze, şarap-yemek uyumlarını en iyi anlatabileceğimiz görselleri
sunmak, binlerce yıllık kültürümüzü anlatabilmek istiyoruz.
27.Biz, sevdiğimizle bir deniz ya da orman manzarasına
bakarak ya da mehtabı batırarak kadeh tokuşturmak istiyoruz.
28.Biz, dini inançlarımızın ve sorumluluklarımızın sadece
bizim meselemiz olduğunu düşünüyoruz.
29.Biz, tabii ki başkasının özgürlüğüne zarar vermeden
özgür olmak istiyoruz.
30.Biz, bu hayatı kutlamak istiyoruz.
"Bu mektup/manifesto benim, bizim, onların değil
destekleyen herkesindir! Eğer sen de desteklemek istiyorsan; bu yazıyı kendi
facebook hesabında, blogunda, ya da nerede istersen orada
yayınla.
Biz sesimizin hep birlikte daha güçlü çıkacağına inanıyor
ve başbakanın söylediği gibi sadece %58'in değil geriye kalan %42'nin de
Başbakanı olduğunu göstererek bu yazıyı dikkate alacağını umuyoruz! Hem belki
%58’in içinde de bu manifestoyu destekleyenler vardır? Kim
bilir.
Groundhog Day!
Ayyy cok yorgunummm, uykusuzum, bitkinimmm. Her gunum guzel bir film olan Groundhog Day filmi gidi akip gidiyor. Artik robot gibi kalkar oldum yataktan cunku hergun ayni seyler, sabah Lara'nin sesi ve tokatlari ile uyan, kahvaltisini hazirla, binbir oyunla yedir, cizgi film saati, ortaligi topla, oynat, yatir, ohhh yatti diye totoyu koltuga devirmeden mutfagi topla, utulenecek yada baska yapilacak isleri hemen halletmeye calis, hah bitti dur iki dk uzaniyim derken icerden vik vik seslerin gelmesi, Hoppadanak basa don, yemek, yemek yerken batan ortalik, disari cikip yuruyus yap, getir, yatir, gene evle ugras, oturmadan gene uyansin, oyun oynama, birlikte cizgi film izleme (yanindan ayrilmama izin vermiyor) yemek fasli, kocayi karsila, onun yemegini hazirla, masaya koy, Lara'yi yika, giydir, kitap oku yatir, mutfagi topla, salonu topla, kendine cay yap otur, bilgisayari al, Lara uyanir vik vik vik, git tok oldugu halde emzir, geri gel saat 22.00 ohhh sonunda oturucam de bir sonraki uyanisa kadar. Boyle boyle surup gidiyor.... Bu filmi bu sekilde kac sene cekicem acaba mmmmmmmmmmmmm....
26 Şubat 2011 Cumartesi
Uyandirma servisim,
Sevgili kizim, kurebiyem yeni bir hareket gelistirdi. Sabah 7.30 - 8.00 gibi uyaniyor, direk kafasini benim yattigim yone ceviriyor sonra yuzume uzanip vurmaya basliyor UYANNN diye. Ben gozlerimi acinca da katila katila guluyor. Sonra yeniden kapatiyorum gene uzanip vuruyor. Kendisi cok egleniyor ama ben sadece yeniden uyumak istiyorummmmm....
25 Şubat 2011 Cuma
Kizimin cizgi film kahramanlari
Kucuk cadim, pitircigim buyudu birde cizgi film takip etmeye basladi. Wayluboo diye bir cizgi film. 4 tane komik suratli, cinli gibi ingilizce konusan, yoga yapan bu tiplere benim kizim katila katila guluyor. Ozellikle De-li isimli pembe disi konusunca daha da hosuna gidiyor. Aklindan neler geciyor, neden bu kadar cok guluyor gercekten cok merak ediyorum. Sanirim kizimin 1. yas dogumgunu pastasinin sekli belli oldu:)
kati gidaya gecis
Evetttt, artik yemek yemeye basladik. Guzel kizim hayatinin bu onemli noktasinda, dunyadaki tadlari tadmaya basladigi bu andaki anilarimizi ve tecrubelerimizi dile dokmek isterim. Oncelikle benim guzel ve cadi kizim yemek yemege basladigimiz bu gunlerde en cabuk kavradigi sey, ne yapip yemek yemeyebilirim oldu. Evet kizim yemek tadmaya basladigimin 2. gunu cok guzel dudaklarini kitlemeyi, ogurmeyi, diliyle yemekleri itmeyi, hatta cok guzel yemek puskurtmeyi cozdu:)
Denediklerimiz;
ilk olarak elma puresi, sevmedi. Icine pekmez koydum yine yemedi. Sonra ogurmeye basladi acaba tanelimi geliyor dedim ve pureyi suzgecten gecirip daha sulu bir hale getirdim ama yok gene fayda etmedi SEVMEDI!!!
Armut suyu, SEVMEDI
Patates puresi, SEVMEDI
havuc,patates,irmik cormasi, SEVMEDI
Cow&Gate pirinc unu NEFRET ETTI HATTA KUSTU!!!!
Hipp pirinc unu, SEVMEDI AMA EN AZINDAN KUSMADI!!!
Yumurta sarisi, SEVDI :)
Muz, SEVMEDI. yogurtla karistirdim uyanik kizim gene yemedi.
Yogurt, BAYILDIIIIII RESMEN COK SEVIYOR. KESKE AGZINI HEP BOYLE ACSA:)
Havuc, brokoli,kabak,pirinc corbasi, SEVDI :)
Yumurta sarisi ve evde yapilmis lor peyniri, SEVDI :)
Ispanak,havuc,patates corbasi, HEM SEVDI HEM SEVMEDI:( :)
Bu arada bugun Lara'nin kilosunu tarttirmaya goturdum ve sok oldum. Koskoca 3 hafta boyunca sadee 50 gr almis dusunebiliyormusunuz ve ben kafayi yicemmmm. Artik sutum yetmiyor sanirim diye dusunmeye basladim ama hic ac gibi bir hali yok. Verdiklerimi yemiyor ya da zar zor yiyor. Saglik gorevlisi telas yapmamami, bebegimin saglikli ve aktif gozuktugunu soyledi ama elimde degil iste sonucta aldigi kiloda cok komik bir rakam sanki sutum hic yaramiyor artik:( Neyse deneme yanilma yontemiyle bir sistem oturtucaz. Oyle ya da boyle olucakkkk. Olumlu dusunelim olumlu olsun. Mesela yarindan itibaren kizima ne verirsem gik demesin ve herseyi silip supurmeye baslasim. Sevgili evren umarim mesajimi aldin ve bana olumlu bir sekilde yansiticaksin.Bekliyorum...
Denediklerimiz;
ilk olarak elma puresi, sevmedi. Icine pekmez koydum yine yemedi. Sonra ogurmeye basladi acaba tanelimi geliyor dedim ve pureyi suzgecten gecirip daha sulu bir hale getirdim ama yok gene fayda etmedi SEVMEDI!!!
Armut suyu, SEVMEDI
Patates puresi, SEVMEDI
havuc,patates,irmik cormasi, SEVMEDI
Cow&Gate pirinc unu NEFRET ETTI HATTA KUSTU!!!!
Hipp pirinc unu, SEVMEDI AMA EN AZINDAN KUSMADI!!!
Yumurta sarisi, SEVDI :)
Muz, SEVMEDI. yogurtla karistirdim uyanik kizim gene yemedi.
Yogurt, BAYILDIIIIII RESMEN COK SEVIYOR. KESKE AGZINI HEP BOYLE ACSA:)
Havuc, brokoli,kabak,pirinc corbasi, SEVDI :)
Yumurta sarisi ve evde yapilmis lor peyniri, SEVDI :)
Ispanak,havuc,patates corbasi, HEM SEVDI HEM SEVMEDI:( :)
Bu arada bugun Lara'nin kilosunu tarttirmaya goturdum ve sok oldum. Koskoca 3 hafta boyunca sadee 50 gr almis dusunebiliyormusunuz ve ben kafayi yicemmmm. Artik sutum yetmiyor sanirim diye dusunmeye basladim ama hic ac gibi bir hali yok. Verdiklerimi yemiyor ya da zar zor yiyor. Saglik gorevlisi telas yapmamami, bebegimin saglikli ve aktif gozuktugunu soyledi ama elimde degil iste sonucta aldigi kiloda cok komik bir rakam sanki sutum hic yaramiyor artik:( Neyse deneme yanilma yontemiyle bir sistem oturtucaz. Oyle ya da boyle olucakkkk. Olumlu dusunelim olumlu olsun. Mesela yarindan itibaren kizima ne verirsem gik demesin ve herseyi silip supurmeye baslasim. Sevgili evren umarim mesajimi aldin ve bana olumlu bir sekilde yansiticaksin.Bekliyorum...
23 Şubat 2011 Çarşamba
Kuzum 6 aylik oldu...
Ahhh ahhh Allahim ne mutlu bana, kizim bu hafta 6 aylik oluyor. Zaman ne cabuk geciyor. Daha dun karnimdaydi, kucucuktu, tekmeliyordu , ne zaman dogacak diye gun sayiyordum. Simdi ise dogdu, beni dunyanin en mutlu annesi yapti. Zaman bile gecti 6 aylik oldu. Bende saka maka 6 aylik anneyim. acemiligi biraz atmis gibiyim, artik daha rahat davranabiliyorum. Ilk baslarda kizimla tek basima disari cikmaya, bir yere gitmeye stres oluyordum artik hergun cok rahat cikabiliyorum. Bu 6 aylik surecten birazcik bahsetmek istiyorum. Lara 41. haftada 3.650gr olarak Londra UCL hastanesinde dogdu. 48 saat sanci cektirdi bana. bunun 24 saati hastanede gecti ve sonunda forceps delivery ile dunyaya geldi. Dogduktan 10 gun sonra gaz sorunu basladi. Allahim ne zorlu gunlerdi., resmen aksam olmasin isterdim. Ozellikle aksam saat 10 civarlari basladi baslicak diye stress olurdum. En kotusu de o kucuk yavruyu kivrarnirken gormek ve birsey yapamamak. 10 gunluk hali ile yakama yapisirdi kurtar beni dermiscesine, kizim aglardi ben aglardim. 2 kez hastaneye tasindik. denemedigim ot kalmadi hicbir sey etki etmedi, resmen yemek yemege bile korkuyordum, birsey olucak diye. Neyse ki cok sukur gecti. Gaz sancisi bitti dis sancisi basladi. Allah dermansiz dert vermesin diyorum ya, demek ki boyle boyle buyucek ve bende onunla buyuyup olgunlasicam. Allah kizima ve bize nice saglikli ve mutlu yillar nasip etsin.
21 Şubat 2011 Pazartesi
Kuzumun ilk gelecegini ogrendigim zaman...
Kapali bir pazar gunuydu. Esimle evde zaman geciriyorduk. Ben gene oto boka sinirlenen moddaydim, muayyen gun oncesi stresi. Bu arada reglim gecikmis, bende bugun yarin gelir nasilsa diye dusunuyordum. Bir onceki gecede bir arkadasimin dogumgununde saraplari,sigaralari goturmus, oynamis, halay cekmis, fazlasiyla kurtlarimi dokmustum. Nerden bilirdim ki uzunca bir zaman sarap icemiyecegimi ve tepinecegimi hatta gece aleminden bayagi bir sure uzak kalicagimi. Bu arada reglim gecikti demistim ya bir suredir korunmayi biraktigim icin kafamin bir kosesinde de yoksaaaa? diye bir soru isareti var idi. Esime sinirlenip (neden oldugunu hatirlamiyorum, muhtemelen sudan bir sebep) Morison supermarkete alisveris yapmaya gittim. Reyonlarda gezerken gebelik testindende bir tane sepetime attim. Eve geldim, merdivenleri cikarken midem bulandi, kosa kosa en ust kata geldim kapiyi actim ve banyoda ogurmeye basladim. Hemen gebelik testini cikardim ve uyguladim, ve tabiki pozitif cikti. Once inanmadim sanirim yanlislik oldu dedim, hemen gittim bir tane daha test aldim, denedim ve gene pozitif cikti. Bir sure teste oylece baktigimi hatirliyorum. Yani saskinlastim. Evet bebegi istiyorduk ama insan bir anda hamile oldugunu gorunce duraksiyor yani ben de oyle oldu. Bir de bu kadar kisa surede beklemiyordum. Denemelere agustos sonunda baslamistik, hamile oldugumda kasim ayindaydik. O zamana kadar arkadaslarimdan hep cocuk yapmanin zor oldugunu, cok ugrastiklarini, doktora gidip testler yaptirdiklarini duymustum. Bizde bebek denemelerine basladigimizda sanirim 1 seneye ancak tuttururuz diyorduk ama ne bilelim bizim ufakligin kapida bekledigini hemen:) Ben testi yaptigim sirada esim disardaydi. tartismistik dedim ya benim cinler tepemde demek ki hormonlarim degismeye baslamis onun da etkisi ile aglamakli bir moddayim. Bir de ne olucak simdi diye panikledim. esim geldi biraz oturduktan sonra testi onune attim. evet attim onune al bak diye. Insan bir yemek yapar, esine supriz felan yapmak ister ya da ozel bir an olmasi icin cabalar ama ben tam tersi panikledim hatta testi esime verdikten sonra aglamaya, ne yapicaz biz simdi, nasil bakicaz bu bebege diye aglamaya basladim. salak kiz iste, hem korunmayi birakiyorsun hem de bebek olunca panikliyorsun. Esimin suratinda guller aciyor ama benim tavirlarima da anlam veremiyordu. Benim bu hircin ve aglamakli tavrim nedeni ile adamcagiz bu haberin tadini bile cikaramadi. bana sarilmak istediginde bile ittim cunku. Boylece hamile oldugumu ogrenmistim. Bu arada hamile oldugumu ogrendigimde esim duzenli isinden ayrilmis, ticarete atilmis, isinin nasil bir sekil alicagi henuz oturmamisti. kazandigi para ancak isi ceviriyor, benim kazandigim parada evi ceviriyordu. Studio bir dairede kaliyorduk. Hamile oldugumu ogrendigimde beni en cok isin maddi yonu ve Ingiltere de yanliz olmamiz korkuttu. Kafamda surekli simdi ne olacak, nasil olucak sorulari donup dolasiyordu. Acaba aldirsammi diye dusunmeye basladim. Esim sacmaladigimi, herseyin yoluna girecegini, su anin tadini cikarmam gerektigini soyluyordu ama ben asiri hassastim, surekli agliyordum. Doktordan randevu aldik ve ilk muayeneye gittik. bebegim 5 haftalikti ve ben aileden kimseye aldiririm dusuncesi ile soylemek istemedim. Birkac hafta bu sekilde gecti ve zamanla bebegimi benimsemeye, karnima dokundugumda orda bana ait ufacik bir canlinin varligini hissetmeye basladim. bebegimi aldirmayi dusundum diyorum ama bunu zaten plansiz bir hamilelik bile olsaydi ki degildi, yapamazdim. Bir canlinin hayatina kiymaya hakkim olmadigini dusunuyorum hep. Bu vicdan azabi ile yasayamazdim zaten. Sanirim her ne kadar isteyerek hamile kalmaya calissamda hamilelige tam hazir degilmisim. Diyorum ya ailemden ayri bir ulkede olmam bu husustaki en buyuk dezavantajimizdi. Iste hamilelik maceram bu sekilde basladi...iyiki de baslamis.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)